25 Mayıs 2009 Pazartesi

It's over

evet arkadaşlar önce atölyeyi, dükkanı kapattık ve son olarak blog'u kapıyoruz dağılın gelmeyin bir daha buralara :) gelen giden yok zaten hit sayısı 2 artıcak şimdi cihana atıcam abi nası olmuş veda yazısı diye o bakıcak iyi olmuş dicek, aha bu kadar, umar belki bakar etti 2.

bakın:
hadi gençler dağılın artık saat kaç oldu
dagilin lan denince dagilmama gudusu


dinleyin:
sabaha kadar pink floyd'dan comfortably numb
ya da sabaha kadar kolbastı, flash tv de gece gece kolbastı da alternatif, acıyı anca böyle bastırıyoruz =D önemli olan katılmak lan ne acısı.
beşiktaş'ım oley

21 Mayıs 2009 Perşembe

14 Mayıs 2009 Perşembe


-chn ne yemek var?
-gofret var bi kaç tane, birazda kaşar peyniri
-e olm bunların tarihi geçmiş
-o zaman çay var tarihi geçmeyen
-iyi ya seneye flugtag a katılırsak sallama çay modeli yaparız, tatmin olursun bence...

redbull un sitesine girerseniz 9 gün kaldı yazar, ama maketi bizden teslim almalarına 5 gün kaldı sadece ve 3 günümüz vizelerden dolayı atölyeden uzak geçecek. salı gününün tatil olmasını fırsat bilip cumartesi gecesinden itibaren durmadan çalışmak gerek. gerçi pek bişey kalmadı, öğrenci klişesine saygı göstererek son dakikada yetiştirebilecek şekilde yaptık programımızı.

kısa bi geçmiş sunalım. gemimizin iskeleti zaten hazırdı, ahşapları monte etmek için delikleri açtık, son olarak ise dün gece geminin üzerindeki klubemizin parçalarını kesip yapıştırmak için bi kenara ayırarak dış dalgaların tasarımına başlayalım dedik. komşuları rahatsız etmemek için yapılabilecek en sessiz iş buydu çünkü... sonuç olarak saat 22.00 den 02.30 a kadar aralıksız emeklerle dış dalgaların kesimi ve boyanması bitti efendim. tek sorunumuz dalgaları kuruması için yere buırakıp atölyeden ayrıldık ama 2 gün içinde nemden kabarırlarsa aynı prosedür tekrar işlemek zorunda kalır ve bizim zamanımız kalmadı=)

daha fazla yazasım yok facebook grumuza eklenen fotolardan daha eğlenceli bi takip söz konusu olabilir...

9 gün sonra görüşmek dileğiyle

mr

7 Mayıs 2009 Perşembe

final shot


ingilizce başlıklar chn'ın işidir, bense hiç başlık atmazdım ama bakalım nasıl bir aderans sağlıcaz birbirimize ekip olarak...

bugün yazıyorum ama olanlar dün oldu, dün bitti. zaman girince daha bi objektif hissettim gibi, yoksa çok övgü dolu sözler söyleyerek kendimize durduk yere antipati toplayabilirdik. ha şimdi toplamadınız sanki evladım derseniz diyecek lafım yok, kitlesel eğlenceye hoşgeldiniz efendim...

sabah tbb dersine giremedim ve togan hoca bana nasıl bir prosedür uygular fikrim yok... genel fikrim kısaltmalı dersler her zaman başa bela oldu benim için (bkz: tbb-tst-mat1) hadi bunu geçtim bugün ingilizce sınavama girmememi ve chn'ın yaptığı fedakarlıkları da benden sonra kendisinden kendine has üslubuyla okuyalım.

ya kısacası bitti işte artık demir aksanımız, üst kaburgamız, fren sistemimiz... süleyman ustayla beraber 8 saat kadar beraber çalıştıktan sonra son ayrıntılarıda elden geçirince bu sefer evimize rahat döndük diyebilirim. ayılırken ise "ben bunun kaynaklarını elden geçirip temizler, boyarım" sözleri keyifli bir hatta üç otobüs yolculuğunun ilk sinyalleriydi. ellerine sağlık süleyman usta...

ertesi gün ise demir atölyesinden ahşap atölyesine nakliye işlemi kalmıştı. sendeyiz chn

ilginize aşığız

mr



1 Mayıs 2009 Cuma

kaaarma pooolice,,arrest this usta...




bu gün 1 mayıs..bu ülkenin üzerinde,ufak olsun büyük olsun, hakkı bulunan tüm emekçi yurttaşlarımızın işçi bayramını kutluyorum..


malum resmi tatildi..biz de bu boşluğu ustayla atölyede çalışarak değerlendirmek istedik,bir de tekerlek mevzusu vardı..planımızı yapıp sabah erkenden çıktık yola,sirekciye vardık,,bir kaç dükkan araştırmasından sonra en uygun ürüne en makul fiyatı veren karadenizli bir bisikletçi ağabeyimizden 4 aet 20" ve 2 adet 16" lik tekerlek satın aldık,,baya bildiğimiz bisiklet tekerleği..toplamda 150 kg'ı bulabilecek olan ağırlığı kaldırabileceği konusunda garanti aldık..


sirekeciden ayrılıp maslağa doğru yola koyulduk,,gerçi kimse koymadı ,biz kendi hür irademizle kendimizi koyduk ama neyse b.ka sardı..tramwaya bindik,kabataşa gidene kadar ben hayatımda canlı canlı bu kadar polisi bi arada görmedim diyebilirim..kendimi de hayatımda ilk kez bir toptancı formatında gördüm gerçi,,ellerimizde koca koca siyah torbalar filan..maceramızın ilerleyen bölümlerinde bu torbalar üzünden zan altında bile kalacağız neyse..


derken barbarosta bulduk kendimizi,mustafa da katıldı bize,atladık minibüse,ver elini istinye park..tabi gezmek için değil,süleyman usta bizi oradan alıp atölyesine götürecekti,velev ki uzun bir bekleyişten sonra mevkiimize ulaştığında atölyesinin anahtarlarını arkadaşına ödünç verdiği arabası üzerinde unuttuğunu ve bunu yolda farkettiğini söyleyince bizim iş erken bitti,,lastikleri ustaya teslim edip oradan kaçarak uzaklaştık..kaçarak uzaklaştık çünkü istinye parkın önünde ustayı beklerken önce güvenlik görevlilerinin taciz dolu bakışlarına,sonra bizzat birebir temas şeklinde başka bi yerde beklenmemiz yönündeki telkinlere maruz kaldık..anlaşıldı ki 1 mayıs günü lüks bir alışveriş merkezinin önünde birilerini bekleyen üç üniversite öğrencisi ve ellerindeki 3 koca siyah ve bir turuncu torba, toplum için hatırı sayılır derecede tehlike arz ediyordu..enteresandı..


bu kadar işte,,daha da aksiyon olmadı,,ustanın teslim süresi bir gün uzayabilir belki..pazar günü yine gitmeyi düşünüyoruz..


sonra da herkes evine gitti,,tabi herkes gitti mi bilmiyorum..gerisi nagihanın yaptığı beşamel soslu makarna,kola,pringles,ani bir fırtına,ortalığı götüren sel içinde anneyi alışverişten alma,şimdiye kadar geçirdiğim en korkutucu trafik deneyimi,güzel bir haber ve fizik vizesi..


teşekkürler..

chn.

30 Nisan 2009 Perşembe


-günaydın süleyman usta
-yiğenim günaydını mı kalmış saat 11 la


süleyman usta on numara adamdır... telefonda konuştuğumuzda pek anlayamıyorum dediklerini ama ne zaman ziyaretine gitsek bizi önce bi börekçiye götürür. oturur oturmaz aç mısınız sorusunu bize 3 çay ver hareketi takip eder. çaylar gelmeden çizimleri açar önüne koyarız bakar, anlamadığı yerleri sorar, biz anlamazsak o bize anlatır... bi bakarız konuşacaklarımız da bitmiş çaylar da, bir tek ben çayıma hiç dokunmamışımdır. süleyman usta hadi bitir de kalkalım dediği gibi sanki tazelenmeden önce el ile "bi dakika" hareketine atfen çayımı diker, kalkarız...

bugün de aynı şeyler oldu bile bile. pazar günü bilemedin pazartesi biter bu iş diyerek bizi rahatlattı ama en güzel hareketi ben yaparken yanımda olun demesiydi. benim bildiğim usta kafasına göre yapar ama süleyman usta ekipten biriymiş gibi heyecanlı... 24 mayıs'ta maslak oto sanayiden bi grup arkadaşıyla desteklemeye gelirse şaşmam=)

yarın erken kalkıyoruz. önce karaköyden tekerleklerimizi alacağız ve bu sefer direk ustamızın atölyesine istinye'ye gideceğiz. kısa bi ziyaret olması muhtemel... pazar günü tüm gün süleyman ustanın atölyesindeyiz..

ayrıca 9-10 mayıs için redbull ekibi randevu aldı. demir atölyesinden teslim almış olduğumuz şasemizi güzelce'de nur villaya taşımız olacağız ve biraz da teftiş olacak sanırsak bu ziyaret... buzzz gibi redbull lar bahane=) kısacası 9-10 mayıs'tan itibaren yeni atölyemizdeyiz...

arz ederim

mr

27 Nisan 2009 Pazartesi



Benden ilk olsun... chn'ın yazı üslubunu beğenirdim halbuki, umarım benimkiler o şuh havayı zedelemez... tadımız damağımızda kalmasın sonra

Heyecanımız zaten her muhabbetimizde anlaşılıyor değil mi? Kimle ne konuşursak konuşalım konunun bi yerden sonra soapbox a gelmesi "yeter olum başka konuşacak konunuz mu yok" dedirtebilir ama farkındaysanız reklamın iyisi kötüsü yoktur...

Konusu gelmişken bizim hazırladığımız sticker lardan sonra --ki burda ingilizce bi kelime kullanmak beni de üzüyor-- redbull un da yolladığı afişler tuz biber oldu; gittik izin aldık bölüm sekreterliğinden ve fark etmişsinizdir afişler ve üzerinde yukarıda görmüş olduğunuz yapıştırmalar --bence sticker kelimesinin yerini karşılar-- ilginize muhtaç efendim...

mstf 'nın esnafla olan yoğun diyaloğu da aynı ritmin tıkıntı cafede de izlenmesine olanak sağladı, dileğimiz o ki tonoz'da, pi cafe'de, karga'da, discorium'da, balance'da, the marmaranın ekranında'da bizleri şaşırtsın, bu çocukların başka işi yokmu dedirtsin...

Bu arada demir atölyesinde ölçülendirme, kesme, torna, kaynaklama işlemleri hız kazandı. Bu hafta sonuna kadar demir atölyesindeki işimizi bitirip nur villa'ya geçmeyi düşünüyoruz ahşap işlemleri için...

Heyecanımızı paylaşanlar, sürekli soapbox konuşmamızdan sıkılmayanlar, "yeter olum başka konuşacak konunuz mu yok" söylemini içinden yapanlar... teşekkür ederiz...

yoruma açıktır

mr